23 Ağustos 2007 Perşembe

ARİSTO'NUN AŞKI


Tatilden henüz döndük, ailelerimizle hasret gidermek mutlulukların en güzeliydi ama yorgun bedenlerimizi dinlendirmek hele hele bu işi Assos gibi eşsiz bir güzellikte yapmak çok ayrı bir zevkti.
Assos'ta Ortaçağ mimarisini andıran yapılar arasında dolaşırsınız. Tepelerde binlerce yıllık taşların üzerinde yürürken, pırıl pırıl denize karşı kurulmuş olan bu antik kentin sakinlerinin, ne kadar şanslı olduklarını düşünürsünüz. Hele burnunuza vuran kekik kokuları ayrı bir zevk verir size.Dolaşırken köy ürünlerini , el işi tabakları,Assos magnetlerini ve oraya özgü şans kolyelerini ısrarla satmak isteyen tatlı teyzelerle karşılaşırsınız. Assos o kadar güzeldir ki ünlü filozof Aristo'nun burada evlenmesine neden olduğu günkü gibi bu gün de etkiler sizi .
Merak edenlere biraz Assos tarihinden ve Aristo'nun aşkından bahsetmek isterim Bu bilgileri Çanakkale de isimli siteden indirdim isteyenlere orada daha çok bilgi var tavsiye ederim.


Çanakkale ilinde bulunan yüzlerce antik yerlesme merkezlerinden birisi ama su anda en önemlilerindendir. Assos (Behramkale)'un tarihi M.Ö. 2000 yillarina kadar dayanmaktadir. M.Ö. 1000 yillarinda Tespos (Midilli) adasindan gelenler tarafindan Aiol kolonisince kuruldugu bilinmektedir.
M.Ö. VI Yüzyilda Lidyalilarin ve Perslerin egemenligine giren Assos, M.Ö.V. Yüzyilda bircok Batı Anadolu kenti gibi Attik Delos (Deniz Birligi)'a üye olmustur. Büyük İskender'in Asya Seferi ile Makedonya hakimiyetine giren kent, İskender'in ölümünden sonra sirayla; Bergama Kralligi, Roma İmparatorlugu ve Bizans hakimiyetinde kalmis ve I. Murat döneminde Osmanli topraklari icerisinde yerini almistir.235 metre yüksekligindeki Andezit taslardan olusan tepe üzerinde kurulan Assos Antik Kenti; Cin seddi kadar özenle yapilmis, yer yer yüksekligi 20 metreye ulasan 8 kule il 12 degisik kapinin yer aldigi yaklasık 3200 metrelik surlarla cevrelenmistir. Athena Tapinagi, Gymnasium, Agora, Hamam ve Tiyatro'nun bulundugu sehir ile Antik Liman, Mendirek ve Antrepo benzeri yapilardan olusan Assos'da 1881-1883 yillari arasinda ilk bilimsel kazilar J.T. Clarke ve F. Bacon'dan olusan Amerikan heyeti tarafindan yapilmistir. Bu kazilarda cıkan eserlerin bir kismi Louvre ve Boston Müzelerine götürülmüs olup, yurdumuzda kalanlarinda bir kismi İstanbul Arkeoloji müzesinde sergilenmektedir.İlk kazidan itibaren uzun yillar kendi kaderine terk edilen Assos, 1980 yilinda Restoratör Prof. Dr. Ümit SERDAROGLU'nun gayretleri ile yeniden bilimsel kazi calısmalarina sahne olmustur. Bugün, kazilar Sayin SERDAROGLU'nun baskanligindaki bir kazi heyeti tarafindan ciddiyetle yürütülmektedir. Hikaye bu ya; Assos Kralı Hermias'in kiz kardesi Pythias'in güzelligi dillere destandir...
Pythias'i görenler O'nu bir daha akillarindan cikaramamaktidirlar... Ünlü düsünür Aristo, Hermias'ıin okul arkadasidir. Hermias, Aristo'yu Assos'a davet eder, bu davete icabet eden Aristo da, yemekte Pythias'i görür görmez asik olur ve yemekten icmekten kesilir, bunun üzerine Hermios, Assos'da bir okul actigi takdirde kizkardesini Aristo'ya verecegini vaadeder.Ve hikaye mutlu sonla biter, Aristo ile Pythias evlenir ve Felsefe Okulu kurulur. M.Ö. 348-345 yillari arasinda Aristo burada Erdem'e Övgü isimli eserini hazırlar.
Eğer gerçekten kafa dinlemek istiyorsanız,niyetiniz temiz bir denizde yüzüp taptaze balık yemekse ve yakomozların işığında Midilli'yi izlemek istiyorsanız hiç durmayın derim.Assos yeni bir sevdaya tutulanlar ve eski sevdasını her gün yeniymiş gibi yaşayanlar için...



Hiç yorum yok: