DOSTLAR BENİ HATIRLASIN
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın
Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han konan göçer
Ay dolanır yıllar geçer
Dostlar beni hatırlasın
Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın
Ne gelsemdi ne giderdim
Günden güne arttı derdim
Garip kalır yerim yurdum
Dostlar beni hatırlasın
Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş kim gülecek
Murat yalan ölüm gerçek
Dostlar beni hatırlasın
Gün ikindi akşam olur
Gör i başa neler gelir
Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın
HATIRLAYAN VE HATIRLANAN TÜM DOSTLARINIZLA ÇOK MUTLU BAYRAMLAR TEMENNİ EDİYORUM.DİLERİM HEPİMİZ AŞIK VEYSEL KADAR HOŞGÖRÜLÜ,SABIRLI,İNSAN SEVGİSİYLE DOLU OLABİLELİM.OLABİLELİM Kİ YILLAR SONRA DEĞİL DOSTLAR, ONU HATIRLADIKLARI GİBİ HERKES HATIRLAYABİLSİN BİZİ.
Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyünde, yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar.
Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden birinde bir kadın ve adam yatma hazırlığı yapmaktadır. Erken yatıp yarın sabaha, güneş ışığına erken uyanılacaktır.
Adam üzerini değiştirir, yatağına yönelir. Evin penceresinden; karanlık bahçeye vuran ışıkta ağaçların arasında bir gölge belirir. Kadın pencereden dışarı bakar ve gülümser. Kadının sevgilisi bahçededir. . . Tam sözleştikleri gibi, sözleştikleri saatte ve yerde adam onu beklemektedir.
Kadın kocasının uyumasından emin olunca, sessizce yataktan kalkar, üstünü giyer … Ve pencereden aşağıya atlar. Başka bir adam için, kadın kocasını terk eder. Koşarlar iki sevgili….. kaçıyorlar. Tarlaları , ovaları aşarlar…..
Anadolu’da bir köy nasıl koşmasınlar ki. Arkalarından onları kovalayacak onca şey vardır. Namus belası, Töre cinayetleri, yoksulluk, cefa, korku. Arkalarında bunlar varken nasıl durabilirler. Köyden uzaklaştıklarına iyice emin olunca soluklanmak için dururlar.
Kadın duraksamayı fırsat bilip nefes nefese der ki : ‘Evden çıktığımdan beri, ayakkabımın içinde bir şey var beni rahatsız ediyor’ çıkartıp bakar ki….. ayakkabısının içinde bir tomar para!!!!! Kocası her şeyin farkında. Biliyor ki gidecek, ‘Beni terk edecek ama bunca yıl çorbasını içtim, çamaşırlarımı yıkadı, ütüledi. Bana emeği geçti’
YABAN ELDE MUHTAÇ OLMASIN DİYE ! ! !
O Yoksul köylü; bütün parasını; başka bir adam için kendisini terk eden karısının, giderek kendinden uzaklaşan adımlarını attığı ayakkabısının içine koydu.
O güzel insanı, O onurlu davranışı sergileyen, O terk edilen adamı
HEPİNİZ TANIYORSUNUZ …..

Çünkü O; Bir dizesinde bize yürekten seslendiği gibi
Uzun ince bir yoldaydı ve gidiyordu gündüz gece …
Şimdi sorarım size;
Bu memlekete töre cinayetleri, kadına karşı uygulanan şiddet mi yakışır yoksa,
Aşık Veysel gibi hayatında hiç kitap okumasa, OKUYAMASA bile …….
KİTAP GİBİ HAYAT YAŞAYAN ADAMLAR MI YAKIŞIR?
(Sunay AKIN'dan Aşık Veysel'in hayatına dair küçük bir kesit....)